Eylül ayının yirmi beşiydi.Hava ayrılık kokuyordu. Ahmet okula gitmek için erkenden kalkmıştı.Kız arkadaşının acele görüşmek istemesi delikanlıyı meraklandırmış ve heyecanlandırmıştı. Ahmet yalnızlık ve mutsuzluğun kaderi olduğuna inanan biriydi fakat kız arkadaşı ona bu düşüncesini unutturmuş gibiydi.İleride tekrar hatırlayacaktı.
Delikanlı bir an önce buluşma saatinin gelmesini istiyordu..Okuldan sonra saat ikide her zaman buluştukları parka gidecekti.Zaman geçmiyordu sanki.okuldan gelince hemen hazırlanıp parka gitti.çok geçmeden sevgilisi(okyanus) de
gelmişti.
Okyanus :
-Çok beklettim mi?
-Hayır. Yen geldim.
Ahmet heyecanını gidermek için hemen sordu :
-Bana söyleyeceğin önemli şeyi çok merak ediyorum.
Okyanus söyleyeceklerini aklında toparlayıp:
-Ben ayrılmak istiyorum.
Bu cümle karşısında Ahmet buz kesilmişti.İkisi de konuşmuyordu .Ortama sessizlik hakim olmuştu.okyanus sessizliği bozarak :
-Üzgünüm ama ben ayrılmak istiyorum. Ahmet
Ahmet fısıldar gibi kısık bir sesle :
-Neden
-Ben bu aşkın omuzlarıma yüklediği yükü taşımakta zorlanıyorum artık.Ayrılmak istiyorum
-Bunu gerçekten istiyor musun?
- Evet
-Şimdi ayrılmak istiyorsun fakat pişman olup bana geri döneceğini bildiğim için bunu ayrılık olarak kabul etmiyorum.Ben seni bekliyor olacağım
- Tamam.
Okyanus bu konuşmadan sonra koşar adımlarla oradan uzaklaşmıştı.Delikanlıda biraz sonra kalkıp gitti.
Ahmet üzgün bir şekilde nereye gittiğini bilmeden İstanbul sokaklarında birkaç saat dolandıktan sonra eve döndü.Üzüntüsünü ailesine belli etmemeye çalışıyordu.O gün her şey anlamını yitirmişti.Hiçbir şey delikanlıyı mutlu etmeyi başaramıyordu.
Okyanusta parktan çıkınca hemen eve gitmişti.Bu ayrılık onu da üzmemiş görünüyordu ama aslında o da üzülmüştü.Odasındaki yatağa uzanıp yaptığının doğru olup olmadığını anlamaya çalışıyordu fakat bir karara varamıyordu.Bir süre sonra uyuya kalmıştı.
Sabah uyandığında Okyanus'u nedenini bilmediği bir hüzün kaplamıştı. Bir süre düşündükten sonra bu hüznünün nedenini bulmuştu.O mutlu değildi.Ahmet onu öyle mutlu etmişti ki mutluluk onun yaşam tarzı olmuştu ama bunun farkında değildi bunu ancak ayrılıkla anlamıştı.
Okyanus ayrılmak istediğine pişman olmuştu.Gidip Ahmet'e kaldıkları yerden devam etmeyi söylemek istiyordu fakat utancı bunu yapmasını engelliyordu.Biraz daha zaman geçerse geri dönmek için geç olacağını düşündü ve Ahmet'in yanına gitmeye karar verdi.Ahmet'i arayıp parkta buluşmak istediğini söyledi.
Ahmet döneceğini biliyordu ama bunun bu kadar çabuk olacağını tahmin etmemişti.Hazırlanıp parka gitti.okyanus oradaydı.Yanına oturup:
-Seni dinliyorum.
-Ben ayrılmaya karar vererek büyük bir hata yaptığımı anladım ve sana geri döndüm.Bu aşka kaldığımız yerden devam etmek istiyorum.
- Döneceğini biliyordum.Bunu ayrılık olarak kabul etmemiştim zaten.Biz aşkımıza hiç ara vermedik ki.
Dedi.Birbirlerini sevdiklerini söyledikten sonra parktan çıkıp el ele tutuşup gezmeye başladılar.Birkaç saat sonra evlerine gitmişlerdi.
Bu kısa süreli ayrılıktan sonra sevgililer birbirlerine daha çok değer vermeye ve daha çok sevmeye başlamışlardı.Okyanus'un hatası ayrılığa neden olmuş fakat çok geçmeden hatasını anlamış ve hatasını düzeltmişti.İkiside çok mutluydu.mutlulukları yıllar boyunca sürecekti.
Madem her şey biter yine başlar yenibaştan...